Tarihiniz © 2023. Tüm hakları saklıdır.

Tarihiniz

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Tarih
  4. »
  5. 2. Abdulhamid’in Yükseliş ve Çöküşü: Türkiye’nin Tarihi Değişimlerine Şahitlik Edin

2. Abdulhamid’in Yükseliş ve Çöküşü: Türkiye’nin Tarihi Değişimlerine Şahitlik Edin

"2. Abdulhamid'in Yükseliş ve Çöküşü" Türkiye'nin tarihi değişimlerine tanıklık edebileceğiniz bir kitaptır. Kitap, II. Abdülhamid'in iktidara gelme süreci ve düşüşünü anlatmaktadır.

Yazar Yazar - - 7 dk okuma süresi
217 0


Elbette, Sultan II. Abdulhamid, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde hüküm süren önemli bir liderdir. Onun tahta çıkışı ve çöküşü büyük bir tarihi önem taşır.

Sultan II. Abdulhamid’in Tahta Çıkışı (1876-1878)

Sultan II. Abdulhamid, 31 Ağustos 1876’da tahta çıktı. Döneminde Osmanlı İmparatorluğu, büyük bir dış baskı altındaydı. Rusya, İngiltere ve Fransa gibi güçlü ülkeler, Osmanlı’nın zayıflığını kullanarak topraklarını ele geçirmeye çalışıyorlardı. Sultan II. Abdulhamid, imparatorluğun içinde bulunduğu bu kritik durumda, hükümdarlık dönemi boyunca aldığı kararlarla imparatorluğu güçlendirmeye çalıştı. İlk başladığı işlerden biri, imparatorluğun mali durumunu düzeltmek oldu. Vergi reformları ve mali kararlarla Osmanlı’nın borçlarını azaltmaya çalıştı.

Sultan II. Abdulhamid’in Dış Politikası (1878-1889)

Sultan II. Abdulhamid’in dış politikası, Osmanlı’nın dünyada daha saygın bir konuma sahip olmasını hedefliyordu. Bu doğrultuda, Rusya ve İngiltere ile yapılan antlaşmalarla Osmanlı, toprak kaybettiği Balkanlar’ı Rusya’nın işgalinden kurtarmayı başardı. Buna ek olarak, Sultan Abdulhamid, Osmanlı’nın siyasi ve ekonomik bağımsızlığını korumak için askeri modernizasyon çalışmalarına da başladı.

Sultan II. Abdulhamid ve Meşrutiyet (1889-1908)

Sultan II. Abdulhamid, 1889 yılında III. Meşrutiyet’in ilanını getirdi. Meşrutiyet, imparatorlukta reform yapılması ve parlamento hükümetinin kurulması için önemli bir adımdı. Ancak, Sultan II. Abdulhamid, siyasi muhalifleri bastırmak ve güçsüzlüğünü gizlemek için hareket etti. İttihat ve Terakki Cemiyeti gibi muhalif gruplar, Sultan Abdulhamid’in baskıcı yönetimine karşı birleşerek hükümete karşı mücadele ettiler.

Sultan II. Abdulhamid’in Çöküşü (1908-1918)

II. Meşrutiyet’in ilanı, Sultan Abdulhamid’in yönetiminde bir sona işaret etti. İttihat ve Terakki Cemiyeti, Sultan Abdulhamid’i tahttan indirerek yerine kardeşi V. Mehmed’i getirdi. V. Mehmed, 11 ay sonra tahttan çekildi ve Sultan Abdulhamid, yeniden tahta çıktı. Ancak, Sultan Abdulhamid’in yeniden tahta çıkması, imparatorluğun durumunu değiştirmedi. Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla birlikte, Osmanlı İmparatorluğu’nun durumu daha da kötüleşti. Sultan Abdulhamid, savaşın sonuna kadar tahta kaldı. Ancak, savaşın kaybı ve İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin baskısı sonucu, Osmanlı İmparatorluğu 1922’de resmen sona erdi.

Sonuç olarak, Sultan II. Abdulhamid’in dönemi, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerindeki krizlerle mücadele ettiği ve imparatorluğun içine düştüğü derin çöküşe karşı mücadele ettiği önemli bir dönemdir. Sultan Abdulhamid, dış politikada reform yaparak imparatorluğu güçlendirmeyi, Meşrutiyet ilanıyla parlamento hükümetini kurmayı amaçladı. Ancak, siyasi muhaliflerin ve İttihat ve Terakki Cemiyeti gibi grupların baskısı sonucu tahtta kalamadı. Bu nedenle, Sultan Abdulhamid’in dönemi Osmanlı tarihinde önemli bir yer işgal eder.


Evet, elbette.

2. Sultan Abdulhamid, 1876 yılında tahta çıktı ve Osmanlı İmparatorluğu’nda 33 yıl boyunca hüküm sürdü. İktidarı boyunca modernizasyon çalışmalarına öncülük etti, imparatorluğun ekonomik açıdan güçlenmesine yardımcı oldu ve ülkenin askeri gücünü artırdı. Ancak, tahtının son yıllarında batılı devletlerin baskısı altında kalarak dış politikada başarısız oldu ve 1908 yılında meşrutiyetin ilanıyla tahttan indirildi.

Abdulhamid dönemi, Osmanlı İmparatorluğu’nun önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilir. Onun iktidarı sırasında imparatorluk modernleşme yolunda önemli adımlar attı. Örneğin, Moskova’daki Büyük Fuar’a gönderdiği özel görevliler aracılığıyla Batı teknolojisinin tanıtımına öncülük etti. Ayrıca, ünlü mimar ve mühendislerle birlikte çalışarak imparatorluğun pek çok şehrinde modern mimari yapılar inşa ettirdi. Bu yapılar, özellikle İstanbul’da olmak üzere, halen varlığını sürdürmektedir.

Abdulhamid ayrıca, imparatorluğun ekonomik gücünü artırmaya çalıştı. Telekomünikasyon, telsiz, elektrik, hidrojen gazı üretimi ve çelik fabrikaları gibi alanlarda modernleştirmeler yaptı ve yeni fabrikalar açtı. Bunu yaparken, Batı teknolojisiyle yetişmiş uzmanlarla birlikte çalıştı ve yabancı yatırımcıları teşvik etti.

Ancak, 2. Abdulhamid’in iktidarı, İmparatorluk’un Avrupa karşısındaki zayıflığı ve batılı devletlerin Osmanlı İmparatorluğu’nun iç işlerindeki müdahaleleriyle de karşılaştı. Bu durum özellikle İngiltere ve Rusya arasındaki çıkar çatışmaları, Balkanların bağımsızlık hareketleri ve 1897 yılında gerçekleşen Yeniçeri isyanı gibi olaylarla kendini gösterdi. İmparatorlukun bu durumu, Abdulhamid’in dış politikada başarısız olduğu yorumlarının yapılmasına sebep oldu.

İkinci Meşrutiyet’in ilanıyla birlikte, 2. Abdulhamid tahttan indirildi ve yerine V. Mehmed geçti. 2. Abdülhamid, İstanbul’a gönderildi ve yerleştirildiği Beylerbeyi Sarayı’nda sürgünde kaldı. 1909 yılında İttihat ve Terakki Partisi tarafından düzenlenen Darbeyle, tahttan çekilmesine neden olan imparatorluk yönetim kadrosunun çoğu idam edildi. Ancak, 2. Abdulhamid hayatta kaldı ve İstanbul’a geri döndü, burada 1918 yılında öldü.

Sonuç olarak, 2. Abdulhamid’in tahta gelmesi, Osmanlı İmparatorluğu’nun modernleşme çalışmalarına öncülük etmesi ve ekonomik gücünü artırması bakımından önemli bir dönem olarak kabul edilir. Ancak, dış politikada gerekli başarıları gösterememesi ve batılı devletlerin baskısı altında kalması nedeniyle, iktidarı son yıllarında sonu hüzünlü bir şekilde tahtan indirildi.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Verified by MonsterInsights